
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel'i "ekonomik tetikçilikle" suçladı. Erdoğan, "Türkiye'nin jurnallenmesine gözümüzü kapatamayız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada ekonomiden güncel siyasete birçok başlıkta önemli mesajlar verdi.
Ekonomide alınan kararların rasyonel bir zeminde uygulandığını kaydeden Erdoğan, "Bundan iki sene önce hayata geçirdiğimiz program ile ekonomimizin temellerini güçlendirdik." dedi.
"BAŞARILI BİR SINAV VERDİK"
Yıllık enflasyonun 11 aydır kesintisiz düştüğünü söyleyen Erdoğan, son bir buçuk aydır ekonomide yaşanan dalgalanmalara karşı başarılı bir sınav verdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malum çevrelerin operasyonları ellerinde patladı. Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif yönde ayrıştığına hep birlikte şahit olacağız." diye konuştu.
CHP'YE ELEŞTİRİLER: TÜRKİYE'NİN KUCAKLAŞMAYA İHTİYACI VAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında CHP'yi de eleştirdi.
"Adı yolsuzlukla, rüşvetle anılan bir avuç muhterisi memnun etmek uğruna 85 milyonun tamamını hayal kırıklığına uğratıyor." diyen Erdoğan, "CHP Genel Başkanı kusura bakmasın, bunun adı ekonomik tetikçiliktir. Bizim CHP'lilerin birbirini jurnallemesiyle hiçbir sıkıntımız olamaz. Ama Türkiye'nin jurnallenmesine gözümüzü kapatamayız." ifadelerini kullandı.
CHP'nin normalleşmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Sayın Genel Başkan'ın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulup kendisini toparlaması gerekiyor. Muhalefet aktörlerini sükunete, sorumlu dille siyaset yapmaya davet ediyorum. Türkiye'nin kucaklaşmaya ihtiyacı var." dedi.

"28 Şubat'ın kesif atmosferinin halen devam ettiği o günlerde MÜSAİD'in gösterdiği dayanışmanın kalbimde hep müstesna bir yeri oldu. Sadece 28 Şubat döneminde değil, öncesinde ve sonrasında MÜSİAD güçlü bir duruş sergiledi. Her türlü tehdide rağmen, MÜSİAD mensuplarımız ekonomide, sanayide, ihracatta destan yazdılar.
"35 YILDIR DURUŞUNUZU MUHAFAZA ETTİNİZ"
Sanayici ve iş adamlarımızı bir araya getirerek güç birliği yaparak, sivil toplum alanında tarihi bir rol üstlendiniz. Türkiye'nin demokraside ve pek çok alanda 23 yılda yazdığı başarı hikayesinde en çok emeği olanlardan biri de MÜSİAD ailesidir. MÜSİAD bütün Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmedi. 35 yıldır duruşunuzu muhafaza ettiniz.
"DÜNYA KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR"
Dünyamız değişimlerin yaşandığı kritik bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyondaki direnç henüz kırılamadı. Enflasyon korkusu dünyanın birçok ülkesinde ekonomi politikalarının temel belirleyici unsuruna dönüştü. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen restleşmelerin de olumsuz etkisiyle bir müddet daha belirsizlik atmosferinin devam edeceği anlaşılıyor.
Geniş bir yelpazede riskler ve tehditler giderek artıyor. Görüyoruz ki; küresel ekonomi fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalışıyor. Suların sakinleşmesi biraz daha vakit alacaktır. Hükümet olarak fırtınalı sularda gemiyi güvenle ulaştıracak tecrübe ve iradeye sahibiz.
ENFLASYON MESAJI
Rasyonel bir zeminde kararlarımızı uyguluyoruz. Bundan iki sene önce hayata geçirdiğimiz program ile ekonomimizin temellerini güçlendirdik. Dış kırılganlığımızı azalttık. Böylece kalıcı ve sürdürülebilir büyüme için sağlam bir zemin oluşturduk. Son iki yılda çok ciddi mesafe katettik. Yıllık enflasyon 11 aydır kesintisiz düşüyor. Nisanda son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştık. İnşallah devamı da gelecek.
"DALGALANMALARA KARŞI BAŞARILI BİR SINAV VERDİK"
İşsizlik oranımız mart ayında yüzde 7,9'a geriledi. Erkeklerde yüzde 6,5, kadınlarda ise yüzde 10,6. Bu rakamlar son 20 yılın en düşün seviyesine işaret ediyor. Gelişmelere bağlı olarak iç ve dış talepte geçici yavaşlamalar olabilir. Bunlar gayet doğaldır. Biz ne bunları gözardı ediyoruz, ne de takılıp kalıyoruz. Sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedefiyle yolumuza devam ediyoruz.
Son 1,5 aydır yaşanan dalgalanmalar karşısında başarılı bir sınav verdik. Programın şoklara, manipülatif saldırı ve sabotaj girişimlerine karşı ne denli dayanıklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Malum çevrelerin operasyonları ellerinde patladı. Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif yönde ayrıştığına hep birlikte şahit olacağız.
CHP'YE ELEŞTİRİLER: TÜRK EKONOMİSİNE ZARAR VERİYOR
Aktörler, isimler ve genel başkanlar değişse de ne yazık ki bu zihniyette düzelme olmadı. Durum öyle vahim ki; bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, kendi ülkesini yabancı aktörlere, dergilere şikayet ediyor. İktidarı yıpratayım derken, asıl Türk ekonomisine zarar veriyor. Evine ekmek götüren işçi kardeşlerime zarar veriyor.
Adı yolsuzlukla, rüşvetle anılan bir avuç muhterisi memnun etmek uğruna 85 milyonun tamamını hayal kırıklığına uğratıyor. CHP Genel Başkanı kusura bakmasın, bunun adı ekonomik tetikçiliktir. Bizim CHP'lilerin birbirini jurnallemesiyle hiçbir sıkıntımız olamaz. Ama Türkiye'nin jurnallenmesine gözümüzü kapatamayız.
"TÜRKİYE'NİN KUCAKLAŞMAYA İHTİYACI VAR"
Kantarın topuzu kaçmıştır. Düzelme umudu da azalmaktadır. Siyaseti marjinalleştirmek bu ülkeye yapılacak çok büyük bir kötülüktür.
Bu demode üslubun ülkemize, bunun üzerinden siyasi kazanç elde etmek isteyenlere de katkısı yoktur. CHP'nin süratle normalleşmesi şart. CHP'nin iradesine vurulan vesayet prangalarını kırması gerekiyor. Sayın Genel Başkan'ın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulup kendisini toparlaması gerekiyor. Muhalefet aktörlerini sükunete, sorumlu dille siyaset yapmaya davet ediyorum. Türkiye'nin kucaklaşmaya ihtiyacı var."
Okumaya devam et...